Klinik Psikolog Gizem Savruk

Psikoterapi Ekolleri/Yönelimleri

Bir psikoterapi ekolü, terapistler için bir yol haritası görevi görür. Danışanları ve sorunlarını anlama ve çözümler geliştirme sürecinde onlara rehberlik eder. Terapistler, psikoterapi seansları süresince -eğitim ve deneyimlerine bağlı olarak- bir veya daha fazla psikoterapi ekolünden yararlanırlar. Aynı zamanda farklı stratejileri birleştirirler.

Hangi psikoterapi ekolü ile terapi sürecine başlayacağınız kişisel bir seçimdir. Herkes için geçerli olan “en iyi” terapi ekolü yoktur. Bunun yanında, yapılan çoğu araştırmada; bireylerin iyi oluş sürecinde, terapistin kullandığı terapi ekollerinden ziyade terapist ve danışanın kurduğu ilişkinin iyileştirici olduğu gözlemlenmiştir.

Yine de farklı psikoterapi ekolleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak, seçeneklerinizi keşfetmenize ve ne aramanız gerektiği konusunda daha iyi bir fikir edinmenize yardımcı olabilir.

Çalıştığım Psikoterapi Ekolleri

Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) Nedir?

Kabul ve Kararlılık Terapisi (Acceptance and Commitment Therapy- ACT), üçüncü dalga terapiler arasında yer alan bir BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi) çeşididir ve süreç odaklı bir psikoterapi modelidir. ACT tanı ve semptomlardan uzak duran bir yaklaşımla, psikopatolojiyi 6 temel psikolojik katılık süreciyle açıklar. Tedavi yöntemi olarak da bu süreçlere müdahaleler gerçekleştirerek kişide psikolojik esneklik kazandırır.

Psikolojik esneklik, içsel ve dışsal deneyimlerimize şimdiki anın farkındalığı (mindfulness) ile dikkatli, açık ve yargısız olarak yaklaşarak değerlerimiz yönünde farkındalıklı eylemler atabilme becerisidir. Araştırmalar göstermiştir ki, psikolojik esnekliği inşa etmek, birçok psikolojik problemi aşmanın ve kendiliğinden gelen daha yüksek bir iyi hissetme hali elde etmenin anahtarıdır (Bilgen, 2021).

Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) Kanıta Dayalı Bir Terapi Çeşidi Midir?

Kabul ve Kararlılık Terapisi’nin dünya çapında güncel randomize kontrollü çalışma sayısı 904’tür (Mart 2022). Bu çalışmalar, Kabul ve Kararlılık Terapisi’nin birçok psikolojik rahatsızlıkta etkili bir tedavi yöntemi olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla ACT kanıta dayalı bir terapi modelidir.

ACT sürecinden geçen danışanlar, psikolojik esneklik kazanarak onları huzursuz/rahatsız eden zorlayıcı içsel durumlara (düşünce, duygu, anı, fiziksel belirti, imaj, vb.) rağmen hayatlarını daha anlamlı ve canlı yaşamak için değerli adımlar atarlar. Kazanılan bazı becerilerden bir tanesi de an ile daha esnek temasa girerek, hayatın tadını istedikleri gibi çıkartabiliyor olmalarıdır.

EMDR Nedir?

Türkçe açılımı, Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme güçlü bir psikoterapi yaklaşımıdır. EMDR Terapisi, zihnin bilgiyi işleme süreçlerine dayanan Adaptif Bilgi İşlemleme Teorisi üzerine kurulmuştur. EMDR’ye göre; travmatik süreçler, yaşadığımız sorunlarda önemli rol oynar.

EMDR’nin Etkinliği Kanıtlandı mı?

2019 yılında yapılan bir araştırmaya göre 30’un üzerinde randomize kontrollü çalışma sonucu EMDR’nin danışanların çoğunluğunun travma sonrası stres semptomlarını etkili bir biçimde azalttığı veya yok ettiği, genellikle psikolojik sorunları ile bağlantılı olan semptomlarda da (endişe gibi) azalma sağladığı görülmüştür (De Jongh vd., 2019).

EMDR Nasıl İşliyor?

EMDR’ye göre rahatsızlıkların, olumsuz duygu, düşünce, davranış ve kişilik özelliklerinin arkasında uyum bozucu, işlev bozucu, işlenmeden ve izole bir şekilde depolanmış bu tür anılar yatar. Kişinin kendisi ile ilgili olumsuz inançları (örn: Ben aptalım), olumsuz duygusal tepkileri (başaramamaktan korkma) ve olumsuz somatik tepkileri (sınavdan önceki gece karın ağrısı) problemin kendisi değil, semptomları, bugünkü dışavurumlarıdır. Bu olumsuz inanç ve duygulara yol açan işlenmemiş anılar şimdiki zamandaki olaylar tarafından tetiklenmektedir.

Doğal afetler, büyük kazalar, kayıplar, savaş, taciz, tecavüz gibi önemli travmaların yanı sıra, başta çocukluk çağı olmak üzere her yaşta yaşanan ve etkisi travmatik olan her tür yaşantı; günlük hayatta aile, okul, iş çevresinde yaşanan olumsuz olaylar, şiddete maruz kalmalar, aşağılanmalar, reddedilmeler, ihmal ve başarısızlıklar işlenememiş anılar arasında yer alabilirler.

EMDR, bu tür izole anıların işlenmesini sağlayan fizyolojik temelli bir terapidir. Beynin zamanında yapamadığı işlemi yapmasını sağlar. Terapist bu süreçte, göz hareketleri, duyusal uyaranlar gibi aktif teknikler kullanır. Kilitli kalmış anı ile diğer anı ağları arasında ilişki kurulması, öğrenmenin sağlanarak bilginin adaptif bir şekilde depolanması mümkün olur. Danışan artık rahatsız olmaz ve anıyı yeni ve sağlıklı bir perspektiften görür.

EMDR terapisi ile sadece semptomlar ortadan kalkmaz. Yeni bakış açısının kazandırdığı pozitif inançlar ve olumlu duygular kişinin kendisine, ilişkilerine, dünyaya bakışını da olumlu yönde değiştirip kişisel gelişim sağlar (emdrtr.org’ tan alınmıştır).